İngiliz punk rap grubu Bob Vylan, İngiltere’deki Glastonbury Festivali’nde sahnede “Özgür Filistin” ve “İsrail ordusuna ölüm” sloganları attıktan sonra, Amerika Birleşik Devletleri'nde yapacağı 20 şehirlik turne iptal edildi. ABD Dışişleri Bakanlığı, grup üyelerinin vizelerini iptal ettiğini duyurdu.
🎤 "Özgürlük Herkes İçin mi?" Bob Vylan’ın Vizesi İptal Edildi, İfade Özgürlüğü Yeniden Tartışma Konusu Oldu
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Christopher Landau, sosyal medya platformu X’te yaptığı açıklamada, “Şiddeti ve nefreti körükleyen yabancılar ülkemizde hoş karşılanmaz” ifadelerine yer verdi. Bu açıklama ve ardından gelen vize iptali, ifade özgürlüğünün sınırları ve çifte standart tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
🧭 Ne Oldu?
Bob Vylan grubu, sahnedeki performansı sırasında Filistin’e destek mesajları verdi ve İsrail’in askeri faaliyetlerini protesto etti. Bu sırada attıkları sloganlar, izleyici tarafından coşkuyla karşılandı. Ancak bu çıkışlar yalnızca müzikseverler arasında değil, uluslararası diplomasi ve siyaset sahnesinde de yankı buldu.
ABD makamları, grubun “nefret söylemi” kullandığını savunarak turne vizelerini iptal etti. Böylece grubun Washington D.C. başta olmak üzere yaklaşık 20 şehirde gerçekleştirmeyi planladığı konserler iptal edilmiş oldu.
⚖️ İfade Özgürlüğü Nerede Başlar, Nerede Biter?
ABD, Anayasa'sının Birinci Maddesi ile ifade özgürlüğünü temel bir hak olarak güvence altına alıyor.
Sözde özgürlük savunucusu ABD'li yöneticiler tüm dünya'da özgürlük adına savaşlar çıkarıp, yönetimler değiştiriyor. ancak, Filistin konusu söz konusu olduğunda, Amerikalı yetkililer bu özgürlüğü bir kenara bırakabiliyorlar. ABD' nin sürekli ağzında sakız olarak çiğnediği özgürlük hakkının sınırları, özellikle dış politika, güvenlik veya İsrail-Filistin çatışması gibi konularda giderek daralıyor.
Bir yanda, dünya genelindeki birçok özgürlük! hareketine açıkça destek veren Amerika, Filistin meselesine geldiğinde bu özgürlük anlayışını rafa kaldırıyor. Hangi görüşlerin ifade edileceği veya hangi sloganların atılacağı, görünüşe göre sadece ABD’nin siyasi çıkarlarına göre şekilleniyor.
Bob Vylan örneği, Batı’da ifade özgürlüğünün Filistin meselesi gündeme geldiğinde farklı yorumlandığına dair yaygın bir eleştiriyi yeniden görünür hale getirdi. “Özgürlük”, savaş karşıtı ya da ezilen halklar lehine olduğunda bile, kimi konularda sınırlanabiliyor.
Bu durum, özellikle gençler ve aktivistler arasında çelişkili bir tabloya işaret ediyor: Bir yandan "her görüş ifade edilebilir" ilkesi savunulurken, diğer yandan belli konulara dokunanlar sistematik olarak cezalandırılıyor.
“Özgürlük” Nereye Kadar Geçerli?
Filistin’e özgürlük talepleri, uzun süredir Batı dünyası için bir tabu haline gelmiş durumda. ABD, yıllardır ‘’Filistin Davasını İsrail ile olan stratejik ilişkisinin önünde bir engel olarak görüyor. Bu yüzden, Filistin’in bağımsızlık mücadelesine destek veren her sesin susturulması, ABD için bir alışkanlık haline gelmiş gibi görünüyor.
ABD'nin uluslararası politikada özgürlükleri savunduğu iddialarının aksine, Filistin’e destek veren görüşlerin baskı altına alınması, ülkedeki “özgürlük” anlayışının aslında ne kadar sınırlı olduğunu gösteriyor. Özgürlük, sadece Amerikan çıkarlarına hizmet eden görüşlerin dile getirilmesiyle geçerli olurken, dünya çapında adalet ve eşitlik isteyen sesler, ne yazık ki bu özgürlüğün dışında bırakılıyor.
🎶 Sanatçıdan Beklenen Ne?
Müzik ve sanat, tarih boyunca özgürlüklerin ve halkların yöneticilere ulaşmasında güçlü bir aracı oldu. John Lennon’dan Rage Against the Machine’e kadar pek çok sanatçı, sistemleri eleştiren sözler söyledi. Bob Vylan da bu geleneğin bir parçası.
Ancak günümüzde sanatçıların ne söyleyebileceği, ne kadar ileri gidebileceği ve kimin rahatsızlığına ne ölçüde dikkat edeceği gibi sorular giderek daha fazla tartışma yaratıyor.
🇮🇱 İsrail’in Tepkisi ve Medya Sansürü
İsrail’in Londra Büyükelçiliği de festivale dair açıklama yaparak, konser sırasında “etnik temizlik çağrısı” yapıldığını öne sürdü ve “rahatsızlık” duyduklarını bildirdi.
BBC ise festivali canlı yayımlarken, Bob Vylan’ın performansını sansürlemeden yayınladı; buna karşılık sahneden “Palestine Action” hareketine destek veren başka bir grup olan Kneecap’in performansını yayınlamadı. Bu durum, medya bağımsızlığı ve objektiflik konusunda da tartışma yarattı.
🌍 Çifte Standart Eleştirisi Büyüyor
Bob Vylan’ın vize iptali sadece konserleri değil, küresel çapta sanatçıların ifade özgürlüğü alanlarını da etkileyecek nitelikte. Sanatçılar, özellikle politik konularda sahneden konuşurken artık daha fazla baskı altında hissediyor.
Özellikle Filistin’e destek mesajları söz konusu olduğunda uygulanan yasaklar, kamuoyunda Batı'nın çifte standart uyguladığı yönünde yorumlara neden oluyor. İnsan hakları, barış talebi ve savaş karşıtı ifadelerin bile kimi zaman “nefret söylemi” olarak değerlendirilmesi, ifade özgürlüğü tanımının yeniden düşünülmesini zorunlu kılıyor.
Sonuç olarak, Bob Vylan vakası, “Özgürlük herkes için mi?” sorusunu gündeme taşıdı.
ABD’nin, ifade özgürlüğünü savunduğu alanlarda dahi belirli siyasi sınırlar koyduğu görülüyor. Mesele Filistin olunca, özgürlükler de turneler de rafa kaldırılabiliyor.