Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, 'ihaleye fesat karıştırma' suçlamasıyla tutuklandı. Silivri Cezaevi’nden Beykoz halkına yazdığı mektup, olayın gündemini oldukça meşgul etti. Köseler, 31 Mart 2024 yerel seçimleri sonrası CHP'li yöneticiler tarafından belgelerle Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet edilmesi sonucu başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alındı. 27 Şubat'taki operasyon esnasında 'ihaleye fesat karıştırma', 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma', 'üyelik ve yardım' ve usulsüz harcamalar gibi ciddi iddialarla suçlandı.

Cezaevinden Yazılan Mektup
Köseler, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden, Beykozlu vatandaşlara yönelik bir mektup kaleme aldı. Mektubunda, kendisine yönelik oluşturulan kumpasın, kendi partisi içindeki kişiler tarafından planlandığını iddia etti. Bu noktada, CHP Genel Merkezi’nin kendisini desteklemediğini ve partisinin diğer yetkilileri tarafından yalnız bırakıldığını vurguladı. 4 Mart'ta tutuklanan Köseler, mektubunda, yaşadığı bu sürecin partisinin iç sorunlarından kaynaklandığını dile getirdi. Eski başkan mektubunda; "Seçilmiş başkanın vizyonuna değil, dışarıdan gelen akıl hocalarının yönlendirmesine göre hareket ediliyor. Bu kumpası kurgulayanların kendi içimizden olduğunu da bütün kamuoyu bilmektedir. Beni bu noktaya getiren bu grup, ilahi adaletle hak ettiklerini bulacaktır." ifadelerini kullandı.
İddialar ve Suçlamalar
Mektubunda, “Bana bu kumpası kendi içimizdekiler kurdu” şeklinde ifadeler kullanan Köseler, partisi tarafından atılan bazı adımları da eleştirdi. Gözaltındaki tanık ifadeleri, soruşturma kapsamındaki 13'ü tutuklu toplam 25 kişinin usulsüz işlemlerden kendisini sorumlu tuttuğunu öne sürdü. Köseler, kendisini suçlayanların aslında iç cephenin birer parçası olduklarını ve bunun da kamuoyunda herkes tarafından bilindiğini belirtti. Kendisine yönlendirilen dış güçlerin etkisi altında kararlar almak zorunda bırakıldığını ifade etti.
Parti İçi Tartışmalar ve Gelecek
Alaattin Köseler, mektubunu tamamlarken, Beykoz'un kendi sakinleri tarafından yönetilmesi gerektiğine vurgu yaptı. İmamoğlu tarafından kendisinin yerine atanan Özlem Vural Gürzel'i eleştirerek, bu durumun Beykoz'un ruha uygun bir yönetim anlayışına zarar verdiğini savundu. Özlem Vural Gürzel'in bazı meclis üyeleriyle birlikte görevdeki taahhütlere sadık kalmadığını belirten Köseler, partisinin ilkesiz bir yapıya gidişatını değerlendirdi. Kendi söylemleriyle, yerel yönetimde aidiyet duymayan kişilerin kritik pozisyonlara getirilmesini eleştirdi ve bu durumun Beykoz halkının menfaatine olmadığına dikkat çekti.